Submitted by: sdemir   Date: 2013-01-02 09:15
Hiponatremiler
Prof. Dr. Tevfik Ecder

Serum sodyum konsantrasyonunun 135 mEq/L’nin altında bulunmasına hiponatremi denir. Hiponatremi, en sık
karşılaşılan elektrolit bozukluğudur. Hastanede yatan hastaların yaklaşık %10-15’inde hiponatremi saptanmaktadır. Serum sodyum konsantrasyonunun artması her zaman serum ozmolalitesinde artış ile birlikte iken, serum sodyum konsantrasyonunun azalmış olması, her zaman serum ozmolalitesinin azalması ile birlikte değildir. Serum ozmolalitesinde azalma ile birlikte olan hiponatremilere hipoozmolar hiponatremiler adı verilir. Hiponatremilerde, serum ozmolalitesindeki azalma klinik bulgulardan sorumludur ve tedavisi gereklidir. Bu nedenle hipoozmolar hiponatremilere "gercek" hiponatremiler
adı da verilir. Hipoozmolar hiponatremilerin, serum ozmolalitesinin normal olduğu psodohiponatremiden ve serum ozmolalitesinin yuksek oldu.u translokasyona ba.lı hiponatremilerden ayrılması gereklidir. Psodohiponatremi: Normalde plazmanın %93’u sudur. Geriye kalan kısmını ise proteinler ve lipidler gibi makromolekuller oluşturur. Ciddi derecede hiperlipidemi veya hiperproteinemi olan durumlarda, serumdaki su oranı azalır ve ‘flame’fotometri yontemi ile bakılan serum sodyum konsantrasyonu yalancı olarak duşuk bulunur. Bu durumlarda, serum sodyum tayini, iyon selektif elektrot yontemi ile yapılmalıdır. Cunku bu yontem ile toplam serumdaki de.il, serumun suyundaki sodyum konsantrasyonu olculur. Bu hastalarda serum ozmolalitesi normal oldu.u icin, hiponatremiye ait herhangi bir klinik bulgu beklenmez.
Translokasyona ba.lı hiponatremiler: Serumda ceşitli solutlerin konsantrasyonlarının artmasına bağlı olarak gelişen ozmolalite artışlarında, ozmolaliteyi dengelemek amacıyla, su hucre icinden hucre dışına gecer. Bu durumda, serumdaki su miktarının artması nedeniyle, sodyum konsantrasyonu azalır. Bu şekilde gelişen serum sodyum konsantrasyonu azalmasına translokasyona bağlı hiponatremi adı verilir. En sık nedeni hiperglisemilerdir.
Serum glukoz duzeyindeki her 100 mg/dl’lik artış icin, serum sodyum konsantrasyonunda 1.6 mEq/L’lik
bir azalma olur. Ayrıca, mannitol veya glisin infuzyonları sonrasında da benzer durumla karşılaşılır. Bu şekilde gelişen hiponatremilerde serum sodyum duzeyini normal değerlere getirme indikasyonu yoktur. Translokasyona ba.lı hiponatremilerde, serumda bulunan glukoz, mannitol veya glisin gibi solutlere bağlı olarak serum ozmolalitesi yuksektir.
Hipoozmolar hiponatremiler: Hipoozmolar hiponatremilerde serum ozmolalitesi azalmıştır. Hiponatremilerde semptomlara ve klinik bulgulara neden olan asıl faktor serum ozmolalitesindeki azalmadır. Bu nedenle tedavileri şarttır.
Hiponatremisi olan bir hastada dikkatli bir fizik muayene ile hucre dışı sıvı hacmi de.erlendirilmelidir. Hucre dışı sıvı hacmine gore hiponatremiler 3 gruba ayrılır: (1) Hipovolemik hiponatremi, (2) Normovolemik hiponatremi, (3) Hipervolemik hiponatremi. Gerek tanının konmasında, gerekse de tedavinin belirlenmesinde bu yaklaşımın buyuk onemi vardır.
1. Hipovolemik Hiponatremiler: Hipovolemik hiponatremilerde, hem toplam vucut sodyum miktarında, hem de toplam vucut suyunda azalma soz konusudur. Sodyum acığı, su acığından daha fazladır. Burada, hipovolemi nedeniyle uyarılan antidiuretik hormon (ADH) sekresyonunun da hiponatreminin gelişimine katkısı olur. Oral veya parenteral yoldan verilen hipotonik solusyonlar da hiponatremi oluşumunu kolaylaştırır.

Tam metin için tıklayınız
Tagler: Hiponatremi

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış