Submitted by: sdemir   Date: 2009-01-02 07:10
Kızamık (Rubeola), Kızamıkçık (Rubella)
Doc. Dr. Fügen ÇOKÇA

Tam metin için

"Kızamık virusu duyarlı kişide solunum yolu mukoza hücrelerini infekte eder. Burada lokal olarak çoğaldıktan sonra viremi yaparak (primer viremi) lökositler içinde retiküloendoteliyal sisteme (RES) taşınır. RES'de çoğalmayı takiben, çok miktarda virus tekrar kana geçer (sekonder viremi). Gerek primer gerekse sekonder viremi dönemlerinde T lenfositlerinin virus tarafından invazyonu ile hücresel immunite geçici olarak baskılanabilir. Buna bağlı olarak kızamığın seyri srasında PPD cilt testinde geçici negatifleşme veya tüberküloz reaktivasyonu görülebileceği belirtilmektedir. Sekonder viremi ile birlikte virus ilk giriş yaptığı solunum sistemine tekrar ulaşır. Nezle, öksürük gibi prodromal dönemin karakteristik belirtilerinin ortaya çıkışı da bu döneme karşılık gelir. Yine bu dönemin sonuna doğru yanak mukozasında Koplik lekeleri ortaya çıkar. Prodromal dönemin ardından karakteristik cilt döküntüleri ortaya çıkar. Kızamıktaki cilt ve mukoza döküntülerinin ortaya çıkışında; epitel, endotel hücrelerinin virusla infekte olması rol oynayabilir. Ancak döküntü dönemi, hasta serumunda antikorların oluştuğu döneme denk geldiğinden, konağın virusa karşı hipersensitivite reaksiyonu şeklinde oluştuğu üzerinde de durulmaktadır.
...

Kızamığın inkübasyon süresi 10-14 gündür. Hastalık prodromal dönem belirtileri ile başlar. Kızamığın prodromal döneminde yoğun yaşanan nezle belirtileri vardır. Yüksek ateş, rinit, konjonktivit, fotofobi, trakeit ve buna bağlı kuru öksürük başlıca belirtiler arasında sayılabilir. Prodromal dönemin sonunda, döküntüler ortaya çıkmadan hemen önce kızamık için patognomonik kabul edilen Koplik lekesi ortaya çıkar. Koplik lekesi, yanak mukozasında 2. molar diş hizasında gri-beyaz renkli, toplu iğne başı büyüklüğünde, sayıları değişken olabilen enentemlerdir. Ağır vakalarda tüm ağız mukozasında yaygın bulunabilir. Koplik lekesinin görülmesinin ardından hastalık döküntü dönemine girer. Makülopapüler tarzdaki kızamık döküntüsü yüzden başlayarak vücudun alt kısımların doğru ilerler. En son avuç içi ve ayak tabanlarında döküntü görülür. Döküntü dönemi yaklaşık 5 gün kadar sürer ve döküntüler ilk başladığı yerden itibaren deskuamasyon ile solar. Avuç içi ve ayak tabanında deskuamasyon görülmez. Kızamık hastalığının normal seyri; 4-5 günlük prodrom dönemi ve 5-6 günlük döküntü dönemi ile birlikte ortalama 10 gün kadardır. Herhangi bir komplikasyon gelişmezse, bu sürenin sonuna doğru ateşin düşmesi, döküntülerin solması ile birlikte hastalar iyileşir.

Kızamığa karşı pasif antikorları bulunanlarda (maternal antikorların varlığı, gama globulin uygulananlar) hastalık ya tamamen önlenir veya minör semptomlarla geçirilir. Hücresel immun yetmezliği olanlarda, kızamık hastalığı ağır seyir gösterir. Bu kişilerdeki klinik tablo, döküntü olmaksızın dev hücreli pnömoni (Hecht pnömonisi) şeklindedir. Döküntü bulunmadığından, pnömoninin kızamık virusuna bağlı olduğunu söylemek son derece güçtür.

Gebe kişilerde kızamık hastalığı herhangi bir fetal malformasyonla direkt ilişkili bulunmamış olmakla birlikte, spontan abortus veya prematür doğum görülebilir.
...

Kızamıkçık virusu üst solunum yolu epitel hücreleri aracılığıyla alınır. Bu hücrelerde ve bölgesel lenf bezlerinde çoğalarak viremi meydana getirir. Kızamıkta olduğu gibi kızamıkçıkta da immun cevabın gelişmesi ile birlikte döküntüler ortaya çıkar ve viremi sona erer. Kızamıkçığın seyri sırasında serumda dolaşan immun kompleksler oluşabilir.

Klinik belirtiler

Postnatal dönemde geçirilen kızamıkçık genellikle iyi seyirli bir hastalıktır. Başka viral infeksiyonlarda da olduğu gibi, çocukluk çağında daha hafif semptomlarla geçirilirken, erişkin yaş grubunda daha ağır seyirli olabilir. Kızamıkçığın inkübasyon süresi 12-23 gün (ortalama 18 gün)'dür. Hastalığın prodromal döneminde halsizlik, ateş, iştahsızlık gibi belirtiler vardır. Klinik tablo makülopapüler döküntü ve lenfadenopatilerle karakterizedir. Döküntü yüzden başlayıp vücudun alt kısımlarına doğru yayılır. Beraberinde posterior servikal, suboksipital, postauriküler lenfadenopatiler dikkati çeker. Prodromal dönemde eğer ateş varsa genellikle döküntülerin ortaya çıkması ile birlikte düşer. İyileşme döneminde döküntüler solarken deskuame olabilirler. Kızamıkçık bazen döküntü olmaksızın, lenfadenopatilerle de geçirilebilir. Tanı genellikle serolojik testlerde antikor titresinin artışı ile doğrulanır."

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış