ÜRİNER SİSTEM İNFEKSİYONLARINDAN İZOLE EDİLEN PSEUDOMONAS AERUGİNOSA SUŞLARININ ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE DUYARLILIKLARININ ARAŞTIRILMASI
Uzmanlık Tezi
Aysel Yılmaz
Danışman: Dr. Banu Bayraktar
İstanbul-2007



Ekim 2006 – Mart 2007 tarihleri arasında, Þişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji Laboratuarında idrar yolu infeksiyon etkeni olarak izole edilen 61 Pseudomonas aeruginosa suşunun, antipseudomonal antibiyotiklere karşı duyarlılıklarının prospektif olarak araştırılması amaçlanmıştır. 61 suşun izolasyon ve identifikasyonunda konvansiyonel yöntemler ve BBL Crystal yarı otomatize sistem kullanılmıştır. Antibiyotik duyarlılıkları, CLSI standartları doğrultusunda Disk Difüzyon ve Etest yöntemleri kullanılarak saptanmıştır. Etest yöntemi ile belirlenen Minimum İnhibitör Konsantrasyon (MİK) sonuçlarından yararlanılarak sefaperazonsulbaktam, gentamisin ve siprofloksasin için MİK50 ve MİK90 değerleri hesaplanmıştır. Suşların izole edildiği hastaların 25’i kadın, 36’sı erkek hastadır. Hastaların %61’i klinikte takibi yapılan, geri kalanı ise ayaktan takibi yapılan hastalardır. Hastalarda yağ dağılım grafiği, 0-18 yaş ve >70 yaş dönemlerinde artış göstermiştir. Hastaların %60’ında piyüri ile birlikte 105 CFU/ml koloni sayımı bulunmuştur. Predispozan faktörlerin araştırılması amacı ile ulaşılabilen 48 hastanın 30’unda (%62,5) üriner kateterizasyon varlığı tespit edilmiştir. İncelenen antibiyotikler içinde izolatların, en yüksek oranda dirençli oldukları antibiyotik kloramfenikol (%89) olarak bulunurken, bu direnci sırasıyla; trimetoprim-sulfmetaksozol (%77), sefotaksim (%52) ve piperasilin (%34) izlemiştir. 61 P. aeruginosa izolatında MDR görülme oranları ve farklı sınıftan antibiyotiklere direnç birliktelikleri incelediğinde 5 izolat MDR P. aeruginosa izolatı olarak tanımlanmıştır. MİK aralıkları belirlenen üç antibyotik içinde, SCF MİK50 ve M&K90 değerleri hassas aralıkta bulunan tek antibiyotiktir (MİK50: 3 Sg/ml, MİK90: 48 Sg/ml). Hastanede yatan hastalarda P. aeruginosa’nın etken olduğu idrar yolu infeksiyonu riski daha yüksektir. Kataterizasyon, metabolik hastalıklar ve operasyon dirençli suşların üriner sisteme yerleşimini kolaylaştırmaktadır. Dirençli suşlar, tedavi başarısızlıklarını beraberinde getirmektedir. Bu suşlar ile mücadelede doğru doz ayarlamaları için MİK’in yol göstericiliğinden yararlanılmalıdır. MDR suşların hem tedavisinde hem de önlenmesinde kombinasyon terapileri tercih edilmelidir.
Tagler: Pseudomonas

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış