Submitted by: sdemir   Date: 2009-10-05 17:51

Stockholm’deki Nobel Ödülleri Komitesi, bu yılki Nobel Tıp Ödülü'nün sahiplerini açıkladı. Üç ABD’li bilim insanı "ebedi gençlik" umutlarını artıran gen çalışmalarıyla ödüle layık görüldü.
Dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Nobel'i kazanmak her bilim ve fikir insanı ya da politikacının hayalidir. Toplam 6 dalda verilen ödüller arasında barış ve edebiyat ödülleri ön plana çıkarken, tıp, fizik, kimya ve ekonomi dallarında da yine Nobel Ödülleri Komitesi'nin yapacağı değerlendirme yer yıl merakla beklenir. Bu yılın ilk Nobel Ödülü'nün kazananlar bugün açıklandı. Nobel Tıp Ödülü, insanoğlunun en büyük hayallerinden olan "ebedî gençliğe" ulaşmak yolunda çok önemli bir çalışmaya imza atan üç Amerikalı bilim insanına verildi.

Nobel Komitesi Sekreteri Goeran Hansson, kromozomların telomer ve telomerazlarla nasıl korunduklarını ortaya koyan keşiflerinden dolayı, Avustralya asıllı ABD'li Elizabeth Blackburn ve ABD'li bilimciler Carol W. Greider ile Jack W. Szostak’in bu ödüle layık gördüklerini açıkladı.

Nobel ödülü getiren çalışma, yaşlanma sürecine ışık tutuyor ve kanserle mücadele de yardımcı olabilecek bilgiler içeriyor.

Çığır açan çalışma

Telomeraz enzimi, kanserli dokunun gelişmesinde en önemli etkenlerden biri olarak gösteriliyor. Kanserli doku, enzim sayesinde ölümsüzlüğe ulaşıyor ve sürekli bölünmeye devam ediyor. Nobel ödülü almaya hak kazanan bilim insanlarının çalışmalarını değerlendiren Stockholmlü, gelişim biyolojisi uzmanı Thomas Pärlman söz konusu hücre araştırmasının önemini şu sözlerle değerlendirdi:

“Bu üç bilim insanının yaptıkları çok önemli bir keşif. Hatta hayatımızla ilgili en temel sorunu çözdükleri de söylenebilir. Üç bilim insanı, kromozomların sonunda bulunan bir bölümün, kromozomların zarar görmesini nasıl engellediğini tespit etti. Bu koruyucu uçlar 'telomer' olarak adlandırılıyor ve hücre bölünmesi sırasında kromozomların tamamen korunmuş vaziyette kalmasını mümkün kılıyor.“

Kanser aşısı çalışmaları

Söz konusu çalışmalar, kanserin yanı sıra, yaşlanma ve kalıtımla gelen genetik hastalıklar konusunda da daha fazla bilgi sahibi olunması açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca yeni potansiyel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine sağladıkları katkıya da vurgu yapılıyor. Örneğin bu çalışmaların ışığında ABD’de uzun yıllardır, telomeraz enzimini hedef alan bir kanser aşısı geliştiriliyor. Pärlman, şu açıklamayı yaptı:

“Temel sorunlar çözüme kavuşturulduğunda, bunun aynı zamanda büyük bir tıbbî anlamı vardır. Bu kez ise bu, kanser araştırmaları için geçerli. Telomeraz enzimi, kanserli hücrelerde yüksek bir aktiviteye sahip ve bu aktiviteyi engellemek için uzun bir süredir yoğun araştırmalar yürütülüyor.”

Blackburn Bush tarafından ihraç edilmişti

Ödülü kazananlar arasında bulunan Elizabeth Blackburn, California Üniversitesi'nde biyoloji ve psikoloji profesörü olarak görev yapıyor. Kromozomlar ve DNA ile ilgili çığır açan keşiflerini de California Üniversitesi’nde gerçekleştirdi. Blackburn, daha önce ABD Başkanlık Biyoetik Kurulu’nda da görev yapmıştı. Ancak Blackburn, kök hücre araştırmaları ile ilgili kısıtlayıcı politikaları eleştirdiği için 2004 yılında dönemin ABD Başkanı George Bush tarafından, Konsey üyeliğinden ihraç edilmişti.

Nobel Ödülü almaya hak kazanan diğer bilim insanları, Carol Greider, Baltimore'deki Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nde moleküler biyoloji ve genetik bölümünde profesör olarak görev yapıyor. Londra'da doğan Jack Szostak ise Boston'daki Massachusetts Hastanesi’nde genetik profesörü olarak çalışıyor. 
Tagler: Hiç etiket yok

Comments: (0)

Henüz yorum yapılmamış